Araf / Jamie McGuire

Kitap Adı: Araf

Orjinal Adı: Providence

Yazar: Jamie McGuire

Çevirmen: Nergis Karababa

Seri Bilgisi: 1 / 3

Yayınevi: Yabancı Yayınları

BasımYılı: 2014

Sayfa Sayısı: 504

Tür: Romantik / Fantastik

GoodReads Puanı: 4,07 / 5

Puanım: 4,5 / 5

Kitap Tanıtımı

Işığın olduğu yerde, karanlık da vardır.

Nina, babasının ölümüyle kendisini Providence'ta varlığından hiç haberdar olmadığı bambaşka bir dünyanın içinde bulur. Babasının cenazesinin olduğu gün otobüs durağında tesadüfen karşılaştığına inandığı çekici, karşı konulamaz Jared ile yakınlaşmasıysa Nina'nın hayatını tamamen altüst eder.

Jared ile Nina'nın birbirlerine âşık olmaları işleri tamamen zora sokar. Jared, Nina'yı sadece babasının düşmanları olan insanlardan değil, kendi soyundan olan yarı meleklerle Cehennem'deki Şeytanlar'dan da korumak zorunda kalır. Jared ile Nina'nın birlikte olabilmek için kaderlerine karşı gelip düşmanlarını alt etmeleri gerekir.

Tatlı Bela ve Ayaklı Bela romanlarıyla olay yaratan Jamie McGuire, bu kez farklı bir seriyle karşımıza çıkıyor.

Providence üçlemesinin ilk romanı Araf, devamını merakla bekleyeceğiniz fantastik bir aşka sahne oluyor. 
(Tanıtım Bülteninden)

Yorumum: Nina bir Üniversite öğrencisi ve mutlu bir hayatı vardı, taki babasının bir trafik kazasında ölmesine kadar. Bu ölümün ardından Nina’yı hiç ummadığı yeni bir hayat beklemektedir.

Öncelikle ailesini hiç tanımadığını anlar, ve hem kendisi hem de ailesi ile ilgili gerçeklerle yüzleşir. Babasının sıradan bir kazada ölmediği anlaşılınca, şimdi babasını avlayanlar Nina’nın da peşindedir, ancak Nina bu savaşta tek başına değildir.

İhtiyaç duyduğu anda ortaya çıkıveren gizemli yabancı Jared, hep yanındadır.

Nina bilmese de Jared aslında hep yanındaydı. Nina’yı korudu ve kolladı, mutluluklarını, acısını, sevincini, hatta onu sevdi ama Nina ona yasaktı… Ancak artık Jared’ın engelleri yok ve Nina’nın hayatında ve ikisinin hayatı da sonsuza kadar değişmek üzere…

Nina artık melekler ve yarı meleklerle dolu yepyeni bir dünyada.

Jamie Mcguire bu kez paranormal tarzda bir aşk hikayesi ile karşımızda. İçinde melekler ve iblisler gibi kavramları barındıran, okuduğum ilk seriydi Providence.

Yazarın bu seride yarattığı karakterleri Tatlı Bela serisinden daha çok sevdim.  Özellikle Jared normalde aşk temalı hatta belki yine aynı tür hikayelerde okumaya alıştığımız çapkın, vurdum duymaz, ukala ve kendini beğenmiş bir karakter değil. Tam tersi Jared sorumluluk sahibi, düşünceli, nazik ve oturaklı bir karakter. Nina’da yine okumaya alıştığımız kaprisli, kavgacı, uyumsuz ve aklı sonradan başına gelen bencil bir kadın karakter değil pek, evet ara sıra sinir etmiyor değil ama ne kadın karakterler gördük dövmek isteyebileceğimiz. Sonuç olarak karakterler bizi çok yormuyor ve kendimizi konunun akışlına kaptırıyoruz. Yazar kitaba esir ediyor resmen sürekli merak içerisinde bekliyorsunuz. Ben aslında kitaba çok önyargılı başladım çünkü konusu itibari ile beni pek açmayacağını düşündüm ancak o kadar sevdim ki tüm seriyi birkaç gün içinde bitirdim. Kesinlikle seriye bir şans verilmeli diye düşünüyorum.